TEMİZ ENERJİ: GES SİSTEMLERİ VE HİDROJEN ENERJİSİ

TEMİZ ENERJİ: GES SİSTEMLERİ VE HİDROJEN ENERJİSİ Resim

TEMİZ ENERJİ: GES SİSTEMLERİ VE HİDROJEN ENERJİSİ

TEMİZ ENERJİ: GES SİSTEMLERİ VE HİDROJEN ENERJİSİ

Giriş Günümüzde enerji ihtiyacı giderek artarken, fosil yakıtlara dayalı enerji sistemlerinin çevresel etkileri ciddi bir sorun oluşturmaktadır. Bu bağlamda, temiz enerji kaynaklarının önemi her geçen gün daha da artmaktadır. Temiz enerji; karbon salınımı yapmayan, sürdürülebilir ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen enerjidir. Bu makalede, güneş enerjisi santralleri (GES) ve hidrojen enerjisi özelinde, temiz enerjinin bilimsel temelleri ve uygulamaları incelenecektir.


1. GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALLERİ (GES)

Güneş enerjisi, fotovoltaik (PV) paneller aracılığıyla elektrik enerjisine dönüştürülerek kullanılmaktadır. PV sistemleri, güneşten gelen fotonların yarı iletken malzemelerde elektron hareketliliği yaratması prensibine dayanmaktadır.

Güneş panellerinin enerji üretimi şu formül ile hesaplanabilir:

Burada:

  • = Üretilecek enerji (Wh)

  • = Sistem verimi

  • = Panel alanı (m^2)

  • = Güneş ışınımı (çoğu bölge için 1000 W/m^2)

  • = Işınım süreci (h)

Fotovoltaik sistemlerin çalışması, Şokley diyot denklemiyle de ifade edilebilir:

Bu denklemde:

  • = Güneş hücresinden akan akım

  • = Kısa devre akımı

  • = Ters doyma akımı

  • = Elektron yükü (1.6 x 10^-19 C)

  • = Uygulanan voltaj

  • = Boltzmann sabiti (1.38 x 10^-23 J/K)

  • = Sıcaklık (Kelvin cinsinden)

GES sistemlerinin ekonomikliği ise "Seviyelendirilmiş Elektrik Maliyeti" (LCOE) ile hesaplanabilir:

Bu formül, güneş enerji sistemlerinin uzun vadede ekonomik avantajlarını göstermektedir.


2. HİDROJEN ENERJİSİ

Hidrojen enerjisi, en çok yakıt hücreleri ve elektroliz sistemleri üzerinden değerlendirilir. Yeşil hidrojen, yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak sudan elektroliz yoluyla üretilmektedir.

Elektroliz reaksiyonu:

Burada teorik enerji ihtiyacı 285.8 kJ/mol'dür, ancak sistem verimi nedeniyle pratikte bu değer daha yüksek olmaktadır.

Hidrojenin yakıt hücrelerinde kullanımı ise şu şekilde gerçekleşir:

Yakıt hücrelerinin verimliliği, Nernst denklemi kullanılarak hesaplanabilir:

Burada:

  • = Yakıt hücresinin potansiyeli

  • = Standart potansiyel (1.23 V)

  • = Gaz sabiti (8.314 J/mol.K)

  • = Mutlak sıcaklık (K)

  • = Faraday sabiti (96485 C/mol)

  • = Hidrojen basıncı (atm)

  • = Oksijen basıncı (atm)

Hidrojenin enerji yoğunluğu hacimsel olarak düşüktür. Depolama için üc temel yöntem bulunmaktadır:

  1. Sıkıştırılmış Gaz: 700 bar'a kadar basılabilir.

  2. Sıvı Hidrojen: -253°C'ye soğutularak sıvı halde depolanabilir.

  3. Metal Hidritler: Hidrojen, metal alaşımlarında kimyasal bağlarla tutulabilir.


Sonuç ve Gelecek Perspektifi

Güneş enerjisi ve hidrojen teknolojileri, gelecekte fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmak ve sürdürülebilir enerji sistemleri kurmak için kritik rol oynayacaktır. GES sistemleri, güneş panellerindeki verim artışı ve batarya depolama teknolojilerinin gelişmesiyle daha yaygın hale gelirken, hidrojen enerji sistemleri de elektroliz verimliliğindeki iyileşmeler ve daha iyi depolama çözümleri ile ön plana çıkacaktır.

Bu iki teknolojinin entegrasyonu, gelecekte tam anlamıyla karbon nötr bir enerji sistemine ulaşmak için büyük bir adım olacaktır.